Hakkımda

4 Haziran 2016 Cumartesi

"Omelas'ı Bırakıp Gidenler" Kadar Ol(ama)mak!

Bir zaman büyük yazar Dostoyevski bir soru sormuş: " Bir kentin mutluluğu, her gün bir kızın işkence görmesine bağlı olsaydı o kentin halkı ne yapardı" diye.
Yazarın bu sorusundan çıkışla bir başka büyük yazar Ursula Le Guin “Omelas’ı Bırakıp Gidenler” adlı bir hikaye yazmış.
Hikayede Omelas diye bir kasaba varmış, kasabanın mutluluğu ve refahı bir kızın kurban seçilip zindanda eza çekmesine bağlıymış.
Eğer kurban özgürlüğüne kavuşursa kasabanın tüm özgürlüğü ve refahı ortadan kalkacakmış.
Sonuçta vicdan galip gelmiş ve kasabalılar kızı kurtaramamak ancak kızın eza çektiği koşullarda da mutluluk ve refah içinde yaşayamamak dolayısıyla kasabayı terkedip gitmişler.

****
Düşünüyorum da herbirimizin (ne kadarsa artık) refahı ve mutluluğu birilerinin süreklileşmiş mağduriyetine, eza çekmesine bağlı (ki kapitalizm böyle bir toplumsal düzen zaten) ve bir çoğumuz bunu sorun etmeksizin 'elden ne gelir' kabilinden gerekçelerle yaşamlarımızı sürdürüp gidiyoruz.
'Kızı kurtarmak' orada kalsın 'kasabayı terk etmeye' bile niyetimiz yok!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İktidardan Kurtulmak!

Siyaset biliminin temel kavramı devlet değilse, iktidardır. İktidar, “toplum için son sözü söyleme yetkisi” olarak kavramsallaştırılan e...