Hakkımda

4 Haziran 2016 Cumartesi

Tarih ve İrade!

Bilindiği üzere değil de okuyanın araştıranın bildiği üzere, siyasal süreçler belirli aktörlerin planlar yapması ve bunları gerçekleştirilmesi şeklinde işlemez. Ya da bir iki istisnaya yer açmak için, nadiren işler diyelim.
Hani bir söz vardır, 'Tanrı'nın size gülmesini istiyorsanız ona planlarınızdan söz edin' diye!
Siyasal gelişmelerin de bir tanrısı vardır ve O, belirli bir gelişme yönüne karşılık gelmekle birlikte, sürecin aktörlerinin niyetleri ile bağlı olmaksızın işlev
 gören envai çeşit dinamiktir.
Bugünün Türkiyesinde egemen siyasal aktörler bir yerden bir yere gitmeyi planlıyor olabilir.
Birileri daha merkezi ve yoğun bir iktidar kurgusunun kutlu bir gelecek hazırlayacağını düşünüyor olabilir. 
Egemenler, hegemonya projelerini geliştirirken, Şirinler'deki Gargamel gibi, kaynayan kazana biraz ondan, bir tutam bundan (siz biraz dini argüman, biraz hamaset, biraz kutuplaştırıcı söylem... ve bu yönde pratik adımlar falan anlayın!) atarak etkili bir iksir üretmeyi umabilirler.
Ancak işler planlandığı gibi gitmez.

Bir bakarsınız ki dahili ve harici bir yığın etmenin diyalektik etkileşimi, toplumu ağır tramvatik deneyimlere sürüklemiş.
Hegemonya projesi olarak ele aldığınız dinamik kurgu, üzerinde oynadığınız fay hatlarını belirginleştirmiş.
Bir yerlerde birikmesine neden olduğunuz enerji patlamış ve Pompei mağdurları gibi taşlaşıp kalmışsınız!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İktidardan Kurtulmak!

Siyaset biliminin temel kavramı devlet değilse, iktidardır. İktidar, “toplum için son sözü söyleme yetkisi” olarak kavramsallaştırılan e...