Vakti zamanında çeşitli düşünce insanları bazı insan kategorileri üzerine kafa yormuş ve Webergil anlamda belirli ideal tipler tanımlamışlardı. Nietzsche'nin "üst insan"ı gibi. Nietzsche'ye göre, insan kirli bir ırmaktı, arınabilmesi için o kirli ırmağı da içine alacak şekilde genişlemesi, deniz olabilmesi gerekirdi. "Üst insan", arınmış ve yetkinleşmiş insandı, öyle ki onun nazarında insan maymun ile "üst insan" arasına gerilmiş bir ipti. Yalçın Küçük, egosunun baskınlarına karşı daha dirayetli olabildiği zamanlarda (kabaca 1990'lı yıllar) "çukur insan" diye bir kategori tanımlamıştı. Hoca, bazı spesifik egemenlik sistemi yandaşlarına yönelik olarak, "alçak" sıfatını kullanmanın zul olduğunu, zira alçaklığın bir yükseklik düzeyi/kategorisi olarak değerlendirilebileceğini, sözkonusu insanların bu açıdan herhangi bir irtifaya karşılık gelmediğini, dolayısıyla onları "çukur" olarak nitelemenin daha uygun olduğunu söylüyordu. Bir düşünce insanı olduğumu söyleyemem ama benim de tanımlamaya çalıştığım bir kategori var; "kabuk insan". Üzerinde çalışıyorum henüz ama ilk elden birkaç belirleyici unsur sıralayabilirim. Bir kere bu ideal tip, farklı boyutları ile toplumsal yaşama ve kendini var etmek istediği ve/veya var etmeye zorunlu kılındığı uzmanlık alanına son derece yetersizdir. İfade etmese de bu durumun bilgisine sahip olduğu için son derece komplekslidir. Bu yüzden işini gücünü 'insan ilişkileri düzlemi' içinde dedikoduya dayalı olarak (siz kulis de okuyabilirsiniz!) sürdürmeye çalışır. Özgün bir değer içerdiğini düşündüğü (ki bu açıdan idrak kabiliyeti fena değildir) kişilerin yolunu yürümesini kendi ikbalini tehdit edici etmenler olarak değerlendirir ve o kişileri engellemek için otoritenin gücünü arkasına almanın türlü inceliklerini keşfetmeye çalışır. Kendini bir grup, bir şebeke/ ağ içinde tanımlamak ve göstermek olmazlarındandır. Son derece kasıntılı bir tiptir. Tavır koyamadan var olamaz ama koyduğu tavrı kolektif bir temele oturtmadan rahat edemez. Onun için şekil özellikleri, hiyerarşi ve teamül kritik derecede önemlidir. Astlaştırdığı ya da ast olduğunu düşündüğü kişilere karşı cüretkar ve kıyıcı, üstlerine karşı son derece 'saygılı' ve yılışıktır. Rahatsız bir tiptir bu. Zira onun perspektifinden toplum, içinde barınırken sürekli teyakkuz halinde olunması gereken vahşi bir ormandır. to be continued... |
5 Haziran 2016 Pazar
"Kabuk insan" çağımızın vebası olabilir mi?

Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
İktidardan Kurtulmak!
Siyaset biliminin temel kavramı devlet değilse, iktidardır. İktidar, “toplum için son sözü söyleme yetkisi” olarak kavramsallaştırılan e...
-
Yazar/düşünür Nietzsche pek tevazu sahibi bir insan değildir. Gündelik yaşamında çok ince, çok nazik, çok alçak gönüllü bir insanmış b...
-
Bir zaman büyük yazar Dostoyevski bir soru sormuş: " Bir kentin mutluluğu, her gün bir kızın işkence görmesine bağlı olsaydı o kentin ...
-
Başlığı, vaktiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dile getirdiği bir söze istinaden koydum. Erdoğan muhtemelen dile getirdiği yaklaşımın akadem...
-
Literatürde ahlak ile etik arasında belirli farklar olduğu üzerinde durulur. Doğru ve yanlışı birbirinden ayırt etmekten söz edildiğinde (...
-
Haberin başlığı şöyle: "Yatılı okumak önemli beceriler kazandırıyor." Neymiş o önemli beceriler (ve faydalar) diye bakıyorum. ...
-
Bir süre araba ile yaşayıp, kısa bir zaman için de olsa, arabasız kalmak ciddi bir zorluk gibi geliyor insana. Benim emektarın yıll...
-
Dünya'da üç kurum vardır ki birbirine benzer; askeriye/kışla, manastır ve üniversite. Bu üç kurum, otorite, katı hiyerarşik düzen, çok ...
-
"...makinalaşmak istiyorum! mutlak buna bir çare bulacağım ve ben ancak bahtiyar olacağım karnıma bir türbin oturtup kuyruğu...
-
Kendi halinde olan insan, başkasının halinde değildir! Yaşam bağlamı içine sıkışmış, çevresine yabancılaşmış, duyarlık seviyesi düşmüş, kol...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder