Hakkımda

2 Aralık 2016 Cuma

Ekonomik Kriz Tartışmaları Üzerine


Öyle anlaşılıyor ki ciddi bir ekonomik krizin arefesindeyiz!
Ülkeyi idare edenlere göre sözkonusu olan, küresel nitelikte siyasal bir operasyon.
'Büyük güçler'in ekonomik değişkenler/mekanizmalar kullanarak siyasal operasyonlar yapabileceği, yabana atılacak bir düşünce değil!
Lakin mesele siyasal bir operasyon olmaktan önce yapısal sorunlarla ilintili!
****
Ekonominin, diğer toplumsal alanların etkisinden ve/veya belirleniminden azade bir yapı olarak doğal ve evrensel kanunların işlerlik kazandığı mekanizmalar bütünü olduğu, dolayısıyla ekonomi dışı unsurlarca etkilenmemesi gerektiği düşüncesi klasik liberalizmin en bilinen önermelerinden biridir.
Bu önerme doğrultusunda, bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler ( laussez faire, laussez passer ) düşüncesinden hareketle rasyonel birey, serbest rekabet, devletin ekonomiye karışmaması ve bununla bağlantılı olarak 'gizli el' düşüncesini savunan liberal ekonomi yaklaşımı, piyasanın demokratik toplumlarda üretimin ve mübadelenin en etkin ve adil bir biçimde gerçekleştirileceği düzenek olduğunu va'az eder.
Ancak piyasa, ne siyasetin belirlenimi dışındadır ne de en etkin ve adil koşulları yaratır.
Ekonominin, piyasa kavramsallaştırması üzerinden, toplumsal ve siyasal olandan ayrılıp kendinden menkul bir işleyişe sahip, tümüyle özgün/teknik bir olgu olarak değerlendirilmesi bir retoriktir.
****
Şimdilerde Dünya'da bir ekonomik tedirginlik ve dalgalanma var.
Batı ekonomileri uzun zamandır karlılığını yitirmiş durumda.
Büyüme rakamları toplumların halihazırdaki refah düzeyini garanti edebilecek durumda değil.
İşsizlik artıyor, türlü sosyal huzursuzluklar da.
Başta Ortadoğu olmak üzere Dünya'da çok sayıda coğrafyada ciddi sorunlar var.
Batı'ya yönelik güçlü bir mülteci tazyiği yaratıyor bunlar.
Klasik emperyalizm tanımı ne diyordu bize; Dünya'nın büyük güçler arasında yeni baştan paylaşılacağını, bunun ekonomik biçimler yanında açık ve total çatışmalar şekline dönüşebileceği...
Sanırım doludizgin oraya doğru gidiyoruz.
Her tarihsel dönem kendi liderlerini yaratır ve o liderler de sözkonusu koşulları tüm mantıksal uzanımlarına kadar götürür!
Kimler mi?
Donald John Trump, Vladimir Putin, Angela Merkel .... Recep Tayyip Erdoğan...
****
Türkiye gibi yetersiz sermaye birikimi ile belirlenen Çevre niteliğindeki toplumsal formasyonlar için çoğu zaman kriz, bir döviz açığı krizidir.
İhracata dönük olarak yapılanan ekonomi, üretkenliğini korumak için ucuz sanayi malı girdisine/ithalatına, ucuz enerjiye ve düşük işgücü maliyetlerine ihtiyaç duyar.
Elbette uluslararası pazarların genişlediği ve bu pazarlarda ülke firmalarının kendilerine elverişli yerler bulabileceği varsayımına dayalı olarak!
Bu tür ekonomilerde müzmin dış açıklar vardır.
İhracatın ithalatı karşılama düzeyi daima bir sorundur.
Tüketim malları ithalatı bir yana, ihracata konu olabilecek katma değeri yüksek mal demeti üretebilmek için üretim malı ithalatına ihtiyaç vardır ki bu malların fiyatı dövizle belirlenir.
Ülke parasının değerinin devüle olduğu koşullarda bu, bir düzeyde ihracatı kolaylaştırır gibi görünse de, ithalatı çok daha maliyetli hale getireceği, firmaların ve devletin dış borçlarını artıracağı, enerji maliyetlerini yükselteceği ...için ciddi sorunlar yaratır.
****
'Yetersiz sermaye birikimi ile belirlenen' sıfatını üzerinizden atamadığınız ve her yönüyle bağımsız bir ülke olamadığınız (ki bu da özünde sermaye birikimi tercihinize ve daha fazla da toplumsal formasyon niteliğinize bağlıdır) koşullarda dünya sisteminin zorlanmaları sizin üzerinizde zuhur eder!
Bu ekonomik olduğu kadar siyasal ve hatta askeri olarak da böyledir!
Hele de ülkeniz bir siyasal kaos içinde, toplumunuz genel bir anomi halinde ise!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İktidardan Kurtulmak!

Siyaset biliminin temel kavramı devlet değilse, iktidardır. İktidar, “toplum için son sözü söyleme yetkisi” olarak kavramsallaştırılan e...