Yıllarca övündük; 'ırkçılık Batılı bir mefhum, bizde öyle şeyler olmaz!'
Zira 'biz yaradılanı yaradandan ötürü severiz!'
(Bu arada yaradanı mevzu etmeden niye insanları sevemiyoruz ki?)
'Kimseye ırkı, dili, dini, rengi, inancı, inançsızlığı, cinsiyeti... nedeniyle ayrımcılık yapmayız!'
Irkçılık kavrayışımız "Köle İsaura" dizisinden esinlendiği ve kara derili insanlarla sınırlı olduğu için uzun yıllar ırkçı değildik elbette. Zira kara derilimiz pek azdı. Onlar seyirlik yabancılardı; kalıcı değil gelip gidiciydiler. Ne zaman ki Afrika'nın Avrupa'ya geçiş hattı haline geldik o zaman kara derililer memlekette eyleşir oldular. Karakollarda kara derili insan derdest edip öldürür, mahallelerde barbarlara karşı kitlesel akınlar verir olduk. Ama elbette ırkçı olduğumuzdan değil! Bu insanların ahlaki standartlarının düşüklüğünden, suça meyilli oluşlarından, mütecaviz tavır ve davranışlarından!
Gerçi her ırkçı yönelimin mutlaka makul gibi görünen bir takım vakai temelleri vardır ama neyse...
Kara derililer dışındaki göçmen ahali için de yaklaşımımız benzer bir seyir izledi. Gelip gidici olduklarında seyirlik bir oyunun parçaları olarak gördük onları. Ama ne zaman ki kitleler halinde memleketimizin kentlerine dağıldılar o zaman 'insanlık dışı', 'standart dışı' yanlarını keşfettik. Çaresizliklerini fuhuşa, diğer gayri meşru işlere, acımasız emek sömürüsüne konu etmiş olmamızda, onlardan birer ikişer zevce edinmemizde insanlık dışı ve standart dışı bir yan yok elbette!
Tövbe ki kendi beşeri yapımızın unsurlarına karşı ırkçılık falan yapmadık! Kamuoyu araştırmalarında 'komşum Kürt, Çingene, Alevi olmasın, çocuğumla onları evlendirmem' yani onlarla ortak bir sosyalliği paylaşmam diyenlerin yüksek oranları bir şey anlatmıyor kuşkusuz!
Münferit!
Kürtler mi?
'Daha ne istiyorlar bilader?' Kendimizi hancı belleyip, 'misafir umduğunu değil bulduğunu yer' kabilinden yaklaşımlarla on yıllarca bu insanları örselemedik elbette. Terörle mücadele ettik! Bir zaman varoluşlarını metafizik kılıp, buna bağlı tüm niteliklerini kamu yasağına konu etmedik, sonra varoldukları ayan beyan ortaya çıkınca da 'varlığınızı tanıdık ama kolektif haklarınız bize uymaz' noktasında patinaj yapmıyoruz!
Bir kez daha terörle mücadele ediyoruz!
Velhasılı bizden ırkçı çıkmaz.
'İmtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitle'yiz biz!
Irkçılık kavrayışımız "Köle İsaura" dizisinden esinlendiği ve kara derili insanlarla sınırlı olduğu için uzun yıllar ırkçı değildik elbette. Zira kara derilimiz pek azdı. Onlar seyirlik yabancılardı; kalıcı değil gelip gidiciydiler. Ne zaman ki Afrika'nın Avrupa'ya geçiş hattı haline geldik o zaman kara derililer memlekette eyleşir oldular. Karakollarda kara derili insan derdest edip öldürür, mahallelerde barbarlara karşı kitlesel akınlar verir olduk. Ama elbette ırkçı olduğumuzdan değil! Bu insanların ahlaki standartlarının düşüklüğünden, suça meyilli oluşlarından, mütecaviz tavır ve davranışlarından!
Gerçi her ırkçı yönelimin mutlaka makul gibi görünen bir takım vakai temelleri vardır ama neyse...
Kara derililer dışındaki göçmen ahali için de yaklaşımımız benzer bir seyir izledi. Gelip gidici olduklarında seyirlik bir oyunun parçaları olarak gördük onları. Ama ne zaman ki kitleler halinde memleketimizin kentlerine dağıldılar o zaman 'insanlık dışı', 'standart dışı' yanlarını keşfettik. Çaresizliklerini fuhuşa, diğer gayri meşru işlere, acımasız emek sömürüsüne konu etmiş olmamızda, onlardan birer ikişer zevce edinmemizde insanlık dışı ve standart dışı bir yan yok elbette!
Tövbe ki kendi beşeri yapımızın unsurlarına karşı ırkçılık falan yapmadık! Kamuoyu araştırmalarında 'komşum Kürt, Çingene, Alevi olmasın, çocuğumla onları evlendirmem' yani onlarla ortak bir sosyalliği paylaşmam diyenlerin yüksek oranları bir şey anlatmıyor kuşkusuz!
Münferit!
Kürtler mi?
'Daha ne istiyorlar bilader?' Kendimizi hancı belleyip, 'misafir umduğunu değil bulduğunu yer' kabilinden yaklaşımlarla on yıllarca bu insanları örselemedik elbette. Terörle mücadele ettik! Bir zaman varoluşlarını metafizik kılıp, buna bağlı tüm niteliklerini kamu yasağına konu etmedik, sonra varoldukları ayan beyan ortaya çıkınca da 'varlığınızı tanıdık ama kolektif haklarınız bize uymaz' noktasında patinaj yapmıyoruz!
Bir kez daha terörle mücadele ediyoruz!
Velhasılı bizden ırkçı çıkmaz.
'İmtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitle'yiz biz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder