Hakkımda

13 Haziran 2018 Çarşamba

Hakikat!




Akademik zeminde bilimsel yöntem atomunu parçaladığını iddia eden post-modern/yorumsamacı (hermeneutik) yaklaşımlar Türkiye'de ilk popülerlik kazandığı zamanlarda zayıf bir bilimsel yöntem kavrayışına sahiptim.
Yine de, Siyaset Bilimi yüksek lisans programında "Sosyal Bilimlerde Yöntem" dersini alırken dersin hocası Zeliha Etöz'ü çıldırtacak kadar sağduyu sahibiydim!
Henüz layıkıyla anlayamıyor ve açıklayamıyordum ama bir şeylerin ters gittiğinin farkındaydım.

Birileri pozitivizm potasında topladıkları bilimsel yaklaşımı derdest edip yeni bir 'bilim paradigması' oluşturmanın derdindeydi.
Karikatürize edilmiş 'düşüşteki paradigma' betimlemesinin yanında cilalı kavramlarla idealize edilmiş 'yeni paradigma'nın resmi önplana çıkarılıyordu.

Sosyal bilimler alanı yorumsama akını tarafından zapt edilmişti.
Eski Ayrıntı Yayınları çevirip basıyor bizim yenilikçi münevverler de yorumsayıp yayıyorlardı!

Sosyal bilimlerde post-modern/yorumsamacı yaklaşımlar küreselleşmeci atağın fos çıkmasıyla birlikte gücünü kaybetti ama bizim akademiyanın vasatı fenemonolojik yöntem, çoklu, zengin gerçeklikler, mikro kavrayışlar, alanlar... arayışını henüz bırakmadı.

Bugün Türkiye'yi idare edenler post-modern/yorumsamacı yaklaşımları feyz alıyor ya da aynı ihtiyaçlar aynı yaklaşımları doğuruyor olmalı ki, hiçbir maddi temeli olmadığı halde sözle ifade edildiği için hakikat olduğu varsayılan birçok şeyle karşı karşıya kalıyoruz.

Hani yorumsamacı yaklaşım içinde dil ya da semboller hakikati anlamanın değil onu inşa etmenin anahtarlarıydı ya.
Özne dışında olup da kendini özneye dayatan bir nesnellik yoktu ya.

Tutturabildiğiniz, karşılık yaratabildiğiniz sürece işinize geleni ifade eder, inandırdığınıza hakikat dersiniz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İktidardan Kurtulmak!

Siyaset biliminin temel kavramı devlet değilse, iktidardır. İktidar, “toplum için son sözü söyleme yetkisi” olarak kavramsallaştırılan e...