8 Kasım 2019 Cuma
Bilimsel Kongre/Sempozyum mu dediniz?
Bilimsel üretim/bilgi paylaştıkça çoğalır ve güçlenir.
Paylaşmanın yollarından biri bilimsel toplantılara katılmaktır.
Bu toplantılara katılarak, akademik topluluğun üyeleri ve adayları ile tanışır, görüşür, onların araştırmalarından öğrenir ve elinizde birşeyler varsa, bilim kamuoyunun ilgisine sunarsınız.
Böylece bilgininizi sınamış ve kendinizi geliştirmiş olursunuz.
Evet, yazıya aktarınca pek şık duruyor gerçekten!
Siz bunları boşverin!
Hali hazırda bilimsel bir kongre veya sempozyuma katılmaya karar vermişseniz, 'beni kabul ederler mi' diye fazla endişeye kapılmayın.
Başvurunuz 'müşteri fazla olursa hasıla da fazla olur' anlayışına uygun bir seçme işleminden kolaylıkla geçer!
Zira, bu toplantıların çoğu lüks otellerde yapılır ve ciddi bir kayıt ve konaklama ücreti ödemeniz beklenir.
Tamam 'bilim için birkaç yüz liranın sözü mü olur' diyorsunuz, hem akademisyenseniz ve üniversiteniz biraz insaflıysa, kayıt, yol ve konaklama giderlerinizin bir kısmını size öder.
Peki bu toplantılara katılmakla ne kazanmış ve bilim alanına ahaliye ne kazandırmış olursunuz?
Bir kere, normalde yolunuzun düşmeyeceği yerlerde 'backpacker turist' modunda gezersiniz; organizatörler belirli bir ödeme karşılığı tur düzenlemiş olabilirler, katılırsınız, çay-kahve, kuru pasta ikramları olur, yararlanırsınız, birkaç tanıdık, birkaç arkadaş bulur, takılırsınız...
Arada da ilginizi celbeden bir kaç oturum takip edersiniz!
Genellikle, onca emek vererek hazırladığınız bilimsel tebliğinizin birkaç dinleyicisi bile çıkmaz; bir oturum başkanı, sırasını bekleyen birkaç katılımcı ve varsa, onların eş ve dostları.
Yüzlerce oturumun yapıldığı toplantılarda yüzlerce katılımcı bulmanız bile zordur.
Neyse, umutsuzluğa kapılmayın hemen!
Oturum başkanı, katılım belgesinizi elinize tutuşturduğunda bir görev ifa etmiş olmanın tatlı huzuru kaplar benliğinizi!
Akademik dosyanıza girecek bir belgeye; jürilerde 'alanında gerçekleştirilen bilimsel toplantılara iştirak etmiştir' kanaati oluşturacak bir kanıta sahip olmuş olursunuz.
Akademisyenseniz, 'parça başına ödeme' kabilinden maaşınıza eklenecek teşvik ödeneği için de bir etkinlik gerçekleştirmiş olursunuz.
Bilim mi, onu kongre veya sempozyumlarda aramayın!
Etiketler:
Kişisel Yazılar ve Denemeler
Öğretmen bir babanın ortanca oğlu olarak Sungurlu'da doğdum. Manisa'nın Kırkağaç (Gelenbe), Salihli ve Akhisar ilçelerinde çocukluğumu ve ilk gençliğimi geçirdim. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne kaydolduğumdan bu yana Ankara'da yaşıyorum.
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitim Yönetimi Anabilim Dalı'nda öğretim üyesiyim. Evliyim. Renas ve Kayla'nın babasıyım.
Akademik çalışma alanım dışında edebiyat, siyaset felsefesi ve sporla ilgiliyim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
İktidardan Kurtulmak!
Siyaset biliminin temel kavramı devlet değilse, iktidardır. İktidar, “toplum için son sözü söyleme yetkisi” olarak kavramsallaştırılan e...
-
Yazar/düşünür Nietzsche pek tevazu sahibi bir insan değildir. Gündelik yaşamında çok ince, çok nazik, çok alçak gönüllü bir insanmış b...
-
Bir zaman büyük yazar Dostoyevski bir soru sormuş: " Bir kentin mutluluğu, her gün bir kızın işkence görmesine bağlı olsaydı o kentin ...
-
Başlığı, vaktiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dile getirdiği bir söze istinaden koydum. Erdoğan muhtemelen dile getirdiği yaklaşımın akadem...
-
Künye: Soydan, T. (2017). Türkiye’de Karma Eğitim Tartışmaları: Eleştiriler ve Yanıtlar, Öğretmen Dünyası Dergisi , Yıl: 38, Sayı: ...
-
Literatürde ahlak ile etik arasında belirli farklar olduğu üzerinde durulur. Doğru ve yanlışı birbirinden ayırt etmekten söz edildiğinde (...
-
Haberin başlığı şöyle: "Yatılı okumak önemli beceriler kazandırıyor." Neymiş o önemli beceriler (ve faydalar) diye bakıyorum. &q...
-
Bir süre araba ile yaşayıp, kısa bir zaman için de olsa, arabasız kalmak ciddi bir zorluk gibi geliyor insana. Benim emektarın yıll...
-
Dünya'da üç kurum vardır ki birbirine benzer; askeriye/kışla, manastır ve üniversite. Bu üç kurum, otorite, katı hiyerarşik düzen, çok ...
-
"...makinalaşmak istiyorum! mutlak buna bir çare bulacağım ve ben ancak bahtiyar olacağım karnıma bir türbin oturtup kuyruğu...
-
Bir zaman yazmıştım, insan ilişkilerini doğru anlayabilmek için vahşi yaşam belgesellerini takip etmenin pek faydalı olduğunu! Sonra Üs...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder