Hakkımda

15 Kasım 2019 Cuma

Söylev



Fransız düşünce insanı, yargıç ve siyasetçi Etienne de La Boétie (1530 - 1563), henüz 26 yaşında iken "Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev" diye bir kitap yazmıştı. 
Aslında bir kitap olmaktan ziyade uzunca bir denemeydi yazdığı.

Mülkiye'den  değerli hocam Prof.Dr. Mehmet Ali Ağaoğulları'nın çevirdiği, yorumladığı ve vaktiyle bizlere Siyasal Düşünceler Tarihi dersinde okuttuğu bu kitap 
modern siyaset biliminin temellerini atmıştır.

Burada bir parantez açıp, bu konuda adı anılan diğer ismin Floransalı düşünür ve devlet adamı Niccolò di Bernardo dei Machiavelli (1469 - 1527) ve eserin de "Prens" olduğunu kaydetmek gerekir!

La Boétie, Söylev'inde,  iktidarın doğasını anlamaya çalışır.
Yığınların, nasıl olup da kendilerine yabancılaşmış bir iktidara itaat ettiklerini, üstelik de bunu herhangi bir zora dayalı olmaksızın arzulayarak yaptıklarını sorgular. 

Bu sorgulamada, toplumdaki çıkar halkaları ve bu halkalar üzerinde güç kazanan piramider bir iktidar sistematiğine vurgu yapar.
La Boétie'ye göre, insanlar bu yapının unsuru olup, öyle ya da böyle, çıkar sağlamaya çalıştıkları için total iktidar bu kadar güçlüdür. 

Yazar sorar: 
“…Eğer siz vermediyseniz, sizi gözetlediği bu kadar gözü nereden buldu? Sizden almadıysa, nasıl oluyor da sizleri dövdüğü bu kadar çok eli olabiliyor? (…) Sizin tarafınızdan verilmiş olmasa üzerinizde nasıl iktidarı olabilir?... (sy.26)”

Aslında bu gözüpek genç insanın gündeme getirdiği şey, yüzyıllar sonra, İtalyan düşünür, siyasetçi ve sosyalist kuramcı Antonio Gramsci'nin (1891 - 1937) modern siyasete kazandırdığı "hegemonya" kavramıdır.

Egemenlik, bir olaya, bir duruma, bir insan topluluğuna ilişkin son sözü söyleme hakkı olarak tanımlanabilir ve bir üst otoritenin, gerekirse zorla kendini kabul ettirme yönelimi ile belirlenir.
Hegemonya ise, rıza temelli bir egemenliktir.
Topluluğun tümü ya da büyükçe bir kısmı, otoritenin kendisine uygun, makul bir nitelik taşıdığına ikna olmalıdır ki iktidar hegemonik olarak güçlü olabilsin!
Zira, egemenlik, gerektiğinde zora ve türlü yaptırımlara başvurduğu/başvurmak durumunda kaldığı için 'dağıtıcı'; hegemonya ise, rızadan doğru yapılandığı için 'toparlayıcı'dır.

"Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev", bugünün dünyasını ve  Türkiyesini anlamak ve açıklamak için önemli bir çalışmadır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İktidardan Kurtulmak!

Siyaset biliminin temel kavramı devlet değilse, iktidardır. İktidar, “toplum için son sözü söyleme yetkisi” olarak kavramsallaştırılan e...