Hakkımda

23 Aralık 2019 Pazartesi

Öz ve Biçim Üzerine


Kurumsal ve bireysel düzeylerde öz ile biçim arasında nasıl bir ilişki olabilir?
Öz biçimde mi ifade olunur,  biçim özü mü belirler, biri olmadan diğeri eksik mi kalır?...

Pre-modern dönemde biçim her şeyin başında gelirdi.
Saraylar, saltanatlar, devasa kaleler, büyük ve gösterişli tapınaklar, belirli bir zümreye özgülenmiş abartılı tüketim kalıpları, törensel ritüeller, gösterişli giyim kuşam...

Burjuvazinin ön plana çıkışıyla birlikte biçim geri çekildi ve/veya farklılaştı.
Kimse sarayıyla, katedraliyle, abartılı giyim kuşamıyla, ayrıksı tüketim kalıbıyla falan öne çıkmıyordu artık.
Toplumsal roller ve bunların şekillendirdiği statüler önemliydi.
Girişimcilik en yüce değerdi.
Kurumlar işlevsel bir şekilde düzenlenir olmuştu.
Geleneksel imtiyazlar ve onların şekillendirdiği biçimsel öğeler yitip gitmişti.

Şimdilerde Türkiye gibi egemenlik sisteminin otokratik özellikler gösterdiği ülkelerde yeniden biçimsel öğeler ön plana çıkıyor.
Saraylar, saltanatlar, makam odaları, lüks arabalar, imtiyazlı konumlar, ahaliden bir koruma ordusu ile tecrit olmuş devletlular, abartılı tüketim kalıpları...

****

Öteden beri gözler ve üzerine düşünürüm; şekil özellikleri ile ön plana çıkma yönelimi sergileyenler nasıl insanlardır?
Mesela ünvanla, görevle, lüks ev, araba gibi şeylerle, abartılı ve çoğu zaman resmi giyim kuşamla, orta sınıf ritüellerine tam bağlılıkla...

Öyle sanıyorum ki özden yana fakir olanlar ve yaşamlarında kendilerini onaylamakta sıkıntı yaşayanlar biçimsel özellikleri ile ön plana çıkmaya çalışıyorlar.
Bu bazen lüks bir arabaya binmek oluyor, bazen korunaklı ve popüler bir siteye yerleşmek, çocukları ünlü kolejlere göndermek, bazen unvan ve kadrolara sıkıca tutunmak, bazen takım elbiselere, fularlara sarılmak...

Oval bir cisim düşünün, 
meziyeti dış etkilere karşı direnmek, kırılmamak olsun!
Bu cismin içi ne kadar yoğun olursa dış basınca o kadar güçlü bir şekilde dayanacak ve bunu yaparken de kalın bir kabuğa ihtiyaç duymayacaktır.
İçi yoğun olmadığında ise, dış basınca dayanabilmek için kabuğunun kalın olması gerekecektir.

Gövdesine çarpan her dışsal darbe ile içinden, kiyafetsizliğini açığa vuran, çatlak bir ses çıkacaktır bu ayrı!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İktidardan Kurtulmak!

Siyaset biliminin temel kavramı devlet değilse, iktidardır. İktidar, “toplum için son sözü söyleme yetkisi” olarak kavramsallaştırılan e...